13 Temmuz 2016 Çarşamba

Söz verniştim kendime, yine ihanet ettim...

Söz vermiştim kendime,
Hayallerimi unutup
Silik zihnimde kalan ufak hatıralara kadar
Yok etmeye, silmeye...
Kalbimle hissettiklerimi yok etmeye...
Duygularıma...
Bir keresinde sorulan cevaba
Ben artık sevemem demiştim,
Korkuyorum aşık olmaktan demiştim
Yapma demiştim...
Cesaretim yoktu buna...
Balka bir kalbi acıtmanın hissiyatına,
Kendi kapalı kapılarım ardında
İçimde yaşamayı tercih ettim...
Sonra sen geldin,
Fırtına gibi girdin hayatıma,
Hayaller kurduk,
Konuştuk...
En derinlerdeki geçmişime kadar anlattım...
Ayna karşısında kendime acıdığımı,
Kendime olan nefretimi anlattım sana...
Cesaret verdin,
Yapabilirsin dedin,
Seversin sen dedin...
Yaparsın dedin...
Ve ben
Sana öyle bir şey hissettim ki;
İhanet ettim kendime,
Duygularıma
Hislerime...
Bir daha ASLA dediklerimi
Tekrar, yeniden yaptım...
Sen,
Geceleri uykusuz kalmama sebep...
Sen,
Sevemeyen birisine aşkı tekrar hissettiren...
Şimdi yoksun...
Girdiğin gibi çıktın...
Vicdansızca
Kör bıçak darbeleriyle yıktın beni yere
Paramparça oldu kalbim...
En kötüsü ne biliyor musun?
O kadar çok ağlamak istedim ki...
Ağlayamadım.
Gözyaşlarım aktı içime
Dolmadı bile gözlerim düşün!
O kadar yandı canım....
O kadar perişanım...
O kadar aşık...

12 Temmuz 2016 Salı

Korkular...





Her insanın korkuları vardır, kaçtıkları...
Yüzleşmekten kaçar bu korkularla,
Bakar bir çukura girmiş
Dibi görünmüyor...
Bilmiyor,
Bilmiyor korkunun üstüne gitmeyi,
Denemeyi,
Korkularıyla savaşmayı...
Belki bilmediğinden değil,
İstemediğinden...
Tekrar incineceğinden,
Tekrar mutlu olup,
Tekrar o uçurumdan birisinin atacağından...
Belki kaçmıyor;
Hissettiklerini bilmiyor,
Düşündünçe kafası karışıyor,
Geçmişi geliyor aklına,
Deneyimlerinden edindiği o kırgınlığı veriyor etrafına,
Diyorki;
Varsın bunlar psikolojik sorunlar olsun...
Ama öyle değil aslında,
Farkında değil yapabileceklerinin...
Bize saygı duymak düşer,
İçimizde yaşadıklarımızın ağırlığını kaldırmak düşer...
Belki umutlandırmış olabilir,
Belki gelecek düşünmüş,
Hayallerimiz olabilir...
O hayallerde bende olmak isterdim,
Ancak kuramadığı hayallerin neresinde olabilirim ki?
Düşünmekten bitap düşmüş,
Yormuş kendini, acaba ne olacak diye...
Düşünmüş sonrasını,
Her adımını atmadan önce,
Binbir soru cevap ile yormuş kendini...
Çelişkilerde kalmış kendi içinde,
Kendi içinde korkulara kapılmış,
Gözünde büyütmüş çözülecek sorunları...
Bir gün gelmiş,
Sevmeyi unutmuş...
Aslında sevmeyi biliyorken,
Sevmekten korkmuş...
Üstüne gidememiş,
Altında ezilmiş,
Kafası karışmış,
Belirsizlikler içinde yaşarım sanmış...
O kadar büyük kırmışlar ki bu çiçeği,
Çiçek açmaktan korkar, kaçar halde bulmuş kendini.
Güneşi gördüğünde açmak istemiş bir kere,
Yakmış güneş...
Bıkmış,
Bırakmış,
Salmış kendini rüzgarın esintisine...
Tomurcuk halinde kalan bir çiçek gibi...

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Unutmak...




"Parmak izlerimiz, dokunduğumuz hayatlardan
silinmez."

-Remember me (2010)


30 yaşıma ramak kaldı. O kadar az kaldı ki, zaten dökülmüş olan saçlarımın arasında beyaz tel arıyorum. Etrafımdaki arkadaşlarımın hemen hemen hepsinde en az bir adet beyaz tel var. Bende çıksın diye bekliyorum.

Neyse, konumuza gelelim...
Unutmak demiştim değil mi?
Unutmak...
Aslında benim çok iyi olduğum bir şey unutmak. 
Çocukken en yakın arkadaşımla oynadığım oyunları unutmak,
Komşunun çocuklarıyla oynadığım saklambaçın nasıl oynandığını unutmak...
Aşkabat'ta girdiğim ilkokul ve lise numaralarımı unutmak,
Hatta öğretmenlerimin bir çoğunun ismini, yüzünü unutmak!
Unutuyoruz hepimiz ama ben bir başka öğrendim unutmayı...
Unutmayı nasıl başka öğrenebilir ki bir insan değil mi?
Aslında farkına varmadan sizde böyle unutuyorsunuz...
Sadece farkına varmıyorsunuz veya varmak istemiyorsunuz...
Unutuyorum ben, yaşadığım anların hepsi gözümün önünde canlanıyor, anlatacak o kadar çok şeyim varken hiç bir şeyim yokmuş gibi. 
Kurduğum ütopik bir hayal gibi geliyor herşey, hissedemiyorum anlatırken...
Hayatımdaki en güzel günü anlattığımda, anlamsız derecede hissiz;
Hayatımdaki en korkunç şeyi anlattığımda, inanılmaz derecede korkusuz;
Hayatımdaki en kötü şeyi anlatırken, tiksindirecek kadar duygusuz....
Unutuyorum ben ama sizden farklı demiştim ya, işte bu.... Benim unuttuklarım, beynimde sanki izlediğim heyecanlı bir filmden kalan o duygusuz sahneler gibi, biliyorum, yaşadım ama unuttum...
Aslında unutmak ne biliyor musunuz?
Unutmak; bir hatıranı anlatırken hiç bir şey hissedememek...

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Kaybolmuş bu ruh...



Kaybolmuş bu ruh...
Korkmuş,
Bilinmeyen bir ormanın ortasında kalmış,
Ağaç yapraklarının hışırtısı incitmiş,
Uluyan kurtların içinde sinmiş gibi...
Her gördüğü ışıkta umutlanmış,
Bir damla yağmuru deniz sanıp rahatlamış...
Kaybolmuş;
Bir denizin ortasında,
Okyanusun dibinde...
İncinmiş;
İncindiğini hissetmek için sevmiş veya sevdiğini düşünmüş...
Belki bir alışkanlık onun için ama dinlememiş,
Üstüne gitmiş...
Korkusundan yaklaşamamış ilk başlarda çiçeklere,
İncitmekten korkmuş...
Onu içine çeken girdabın içine almaktan korkmuş...
Gün gelmiş,
Bir çiçek ona göz kırpmış,
Yaklaşmış;
Bu sefer incitmem belki diye!
Korkmamış...
Sabah vakti yapraklarındaki çiğleri izlemeyi sevmiş,
Sarhoşluğunda hissetmiş onun varlığını,
Bir an umuda kapılmış...
Kaybolduğunu unutmuş, tutmuş onu ellerinden
İncitmeden götürebileceği
Pişmanlık duymasına engel olabileceği bir dünyaya taşınmak istemiş,
Bir önceki kızılcık çiçeğine yaptığı gibi kendi bahçesine koymak istemiş
Ama kendi bahçesindeki toprak onu zamanla öldürür diyerek vaz geçmiş...
Bırakmış onu kendi toprağında,
Kendi yağmurunda,
Kendi güneşinde...
Günü geldiğinde söndüğünü görmüş,
Sormamış nedenini, soru işaretlerinden korkmuş belkide...
Zamana bırakmış...
Korkusunun geçtiğini sanmış bir süre,
Ancak acı gerçeği o papatya söylemiş...
Kaybolmuş bu ruh,
Korktuğu girdaba girmiş,
Cesaretini toplayarak dalmış derin sulara,
Çırpınmış ama kurtulamamış...
En başta olduğundan korktuğu şeye dönüşmüş,
Pişmanlıkların dibine gömülmüş...
Daldığı girdabın sonunda aydınlık zannettiği yerde kaybetmiş kendini,
Bir ahtapotun kolları arasında,
Bir köpekbalığının dişleri arasında,
Bir balinanın ağzında...