18 Eylül 2013 Çarşamba

Sevgi, Saygı ve Sabır...



"Sevgi, Saygı, Sabır, Güvensizlik ve Güven...
Hepsi varsa sende, o zaman güçlüsün,
ve hiç bir zaman, hiç bir şeye
"Güçsüz yanımsın" deme!"


Ben sevmeyi annemden, saygıyı ailemden, sabretmeyi babamdan, güvenmemeyi dostlarımdan, güvenmeyi yaşadığım hayatımdan öğrendim...

Annem bana her ne yaparsam yapayım bir insanı seviyorsam nelerden fedakarlık etmem gerektiğini öğretti. Gerek zamanımdan, gerek kendimden gerekse sahip olduğum diğer şeylerden...

Ailem bana her ne olursa olsun karşındaki insana saygı duymam gerektiğini öğretti. Karşımdaki insan her ne yaparsa yapsın onu kırmamayı, üzerimdeki sorumlulukları bilip, ona göre davranmamı, benden büyüksede, küçüksede saygı duymam gerektiğini öğretti. Biz hiç bir zaman ailemizin içinde kötü konuşmadık, haksız yere suçlansakta karşımızdaki insana karşı susmayı, verecek cevabımızı saygı çerçevesinde vermeyi gördük, bildik ve öğrendik...

Babam bana yaşadığım tüm herşeyde sabretmeyi öğrendi... Pek konuşmayız, aramızda pek iyi değildir benim kendi fevri davranışlarım yüzünden ama babam bana, kendi davranışlarıma bile sabretmeyi öğretti sessizliğiyle... Her ne yaparsam yapayım, susup yine "hep size hep size" dedi. Yaşadığı o kadar şeye rağmen sabretti... Çok çalıştı, tırnaklarıyla en büyüklerden birisi oldu ve büyürken sabretti.. Daha sonra hançerlendi, sırtından vurulurkenki acısına sabretti ve şimdi o kadar rahatsızlığına rağmen, yediği hançerlere rağmen yine dimdik ayakta duruşuna sabretti... Hep imrendim, ama aramı düzeltemedim gurur vardı çünki hep aramızda. O benim arkamı toparladıkça ben utandım, ben onun için bir şeyler yapmaya çalıştıkça daha çok utandım... Uğraştım, herşeyi birbirine karıştırdım, bulaştırdım, mahvettim her ne kadar toparlamak istesemde bazı şeyleri ama utandım... Herşeyi yoluna sokmak için çabalarken utandım, dağ gibi babam, benim basit küçük çabamla nasıl dikelecekti ki tekrar?

Dost dediğim insanlar bana güvenmemeyi öğrendim... "Her ne olursa olsun yanındayız kardeşim" diyen onlarca yüz tanıyorum bir zamanlardan kalan, hepsi zora düştüğümde zordan kaçtı... Güvenmemeyi öğrendim bu sayede, kimsenin kendine kendinen daha güvenilir bir insana sahip olabileceğini düşünemem artık en son yediğim kazıklada...

Ve yaşadığım hayatımdan güvenmeyi öğrendim... Bakmayın suskun, küskün, hırçın, aksi, agresif olduğuma... Güvenini kaybetmişken güvenmeyi nasıl öğrenebilir ki bir insan? İkisi bir arada nasıl olabilir ki? Oluyor işte, ben insanlara değil, kendime güvenmeyi öğrendim... Kendim yaptım herşeyi... Kötüde olsa iyide olsa kendim yaptım, yaptıklarımdan pişmanlık duymam mı gerekiyordu? Kesinlikle hayır, herşeyi hakettiği kadar yaşadım...

Olgunlaştım, yüzümdeki çizgiler benim yaşımdaki bir insandan daha yaşlı bir insana sahip, içimde yaşlandım ben... Bu yaşıma kadar bir insanın tadabileceği en büyük acıları belkide yaşadım. Daha kötüsü elbette vardır ancak benim etrafımda öyle birisini tanımıyorum... 

Güçsüz müyüm? Artık değil... Bir zamanlar "Güçsüz Yanım" dediğim bir insan vardı ve kendisini çok güzel kullandı... Güçsüzlük basit insanlara göre ve ben basit bir insan olmayı reddediyorum ve şunu farkettim...

"Güçsüz herhangi bir tarafın varsa eğer, tüm hayatına yayılır o güçsüzlük ve bir bakmışsın bağımlı olmuşssun o güçsüzlüğe... Derhal kurtul ondan, çünkü hiç bir şey seni güçsüz kılabilecek kadar güçlü olamaz, olmayacak ve olmamalı..."