18 Ocak 2012 Çarşamba

Pişman olmak istemiyorsan...




Eğer; ilerde bir gün arkanı dönüp KEŞKE demek istemiyorsan. 3 Şeyi doğru seç..

Eşini doğru seç.

Doğru eş her zaman uzun zaman flört ettiğin kişi değildir.
Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu,
Yaşam tarzlarının benzediği,
Espri anlayışının yakın olduğu,
Zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin,
Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin,
Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin,
Senin fikirlerine saygı duyan, Konuşmaktan sıkılmayacağın,
Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkartıp eğlendirebilen,
Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın,
Aynı zamanda iyi bir arkadaş,
Fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu
kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin!!!
Dünya da böyle biri var mı? diye sorabilirsiniz şimdi.
Emin ol var!!
Tabii ki sayıları fazla değil..
Hatta hayatta insanın karşısına ya 1 ya da 2 kere çıkar, belki de hiç çıkmaz... Önemli
olan onu fark edebilmek.
Eğer bu satırları okunduğunda aklından bu özellikleri barındıran bir isim geçirmişsen
çok şanlısın.
Ne olursa olsun onunla birlikte olmak için elinden geleni yap.
Çünkü bir daha onun gibisini bulma şansın çok az emin ol.
Bütün aptal aşıklar gibi ilk hareketi ondan beklersen çok geç kalırsın..
Eğer bu satırlar sana böyle birini çağrıştırmıyorsa..
Onu fark edebilmek için sadece etrafına bakman yeterli olacaktır.
Çünkü o da sana bakıyor olacak!!!

İşini doğru seç...
Doğru iş rahat iş değildir.
Çok kazandıran iş de değildir.
Kariyer de değildir.
Klimalı büro ortamı da değildir..
Doğru iş olmaktan zevk aldığın yerdir.
Sabahleyin kalktığında gitmekte üşenmediğin, bıkmadığın yerdir. Tabii yanında
rahatlık,para,kariyer varsa ne ala...

Arkadaşlarını doğru seç.
Çok sayıda arkadaşın olması "iyi arkadaşın" olduğunun ispatı değildir.
Güzel günlerdeki arkadaşlıklar geçicidir.
Mutluluklarının yanında,
Acılarını da paylaşabileceğin,
Fikirlerine ihtiyaç duyabileceğin,
Her zaman yanında olmasını isteyeceğin,
Senin madden değil manen zengin eden,
Bir tek arkadaş sana çok şeyler katacaktır.

17 Ocak 2012 Salı

İnanmak istiyorum...( Bitti )



Bazen inanmak istiyorum. Hiç bir şey yapamayacağıma, güçsüz olduğuma ve başarısız olduğuma bir çok konuda... Doğru olmadığını çok iyi biliyorum, ama yine öyle olduğuna inanmak istiyorum. Yorulduğuma inanmak istiyorum hayattan, yaptıklarımdan, yaşadıklarımdan ve gördüklerimden yorulduğumu hissetmek istiyorum...

Bitirmek istiyorum bu içimdeki hırs mı dersiniz enerji mi dersiniz her ne derseniz onu işte...

Yürüyorum gözlerim kapalı belirsiz bir yere doğru,
Boğmuşum kendimi kendi kendimle, zordayım ama kendim istediğim için...
Durup bakmışım bu dünyaya içinden,
Dar gelmiş, yetmez demişim burası bana...
İnanmak istiyorum güçsüz olduğuma,
İnanmak istiyorum başarısızlığıma...
İnanmak istiyorum kendime dürüst olmadığıma..!

Bembeyaz kar yağdığında, çam ağacı gibiyim adeta,
Ne olursa olsun yapraklarımı dökmüyorum,
Ne olursa olsun yemyeşil ve enerji dolu...
Seviyorum dünyayı, şeytandan nefret ettiğim kadar...
Özlüyorum kendimi, kendimi hayata adadığım kadar...

Ve bu gün pazar, seni çok özledim... Ve her pazar gibi seni yine özleyeceğim...

------------------------------------------------------------------------------------------
Bu gün Pazar ve Ben Seni Çok Özledim

Yağmur da var 
Çok sevdiğim rüzgar da 
Bugün Pazar 
Daha uyanmadı komşular 
Damların üzerinde kuşlar 
Daha rahatlar 
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde 
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru 
Yağmur da var 
Çok sevdiğim rüzgar da 
Daha uyanmadı komşular 
Bugün Pazar 
Ve ben seni çok özledim 

Dışan çıkmak istiyor canım 
Tek başına haytalık etmek 
Islanmak Pazar sabahında yağmurda 
Boş caddelerde dolaşmak 
Vitrinlerine bakmak mağazaların 
Sinemaların afişlerine 
Sokakların isimlerine 
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara 
Bir merhaba demek sessizce 
Sahilde martılara simit atmak 
Otobüslerin ilk seferlerine binmek 
Gitmek istiyor canım 
Hayatın gittiği yere...

Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine 
Fırından taze ekmek alıp 
Buğusunu çekmek içine 
Ve ben seni çok özledim 

Tam böyle bir şey 
Çiçeğe su yürümesi 
Bebeğin ağlaması 
Toprağın uyanması 
Yağmurun yağması 
Ateşin sıcağı 
Bu Pazar sabahı 
Tam böyle bir şey 
Bir sabahçı kahvesine uğramak 
Bir bardak çay 
Taze dem kokusu 
Hayatın atardamarlarında dolaşmak 
Bölmeden şehrin uykusunu 
Bir siir yazmak 
Pazar bulmacasının boş karelerine 
Şiirde tam da bunu anlatmak delice 
Tam böyle bir şey 
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz 
Bir şiir yazmak 
Bir bardak çay içmek 
Sokaklarda gezmek 
Yağmurda ıslanmak 
Ve ben seni çok özledim!

İbrahim Sadri

14 Ocak 2012 Cumartesi

..... yorumsuz .....

Bir hayat var önümde... Bana ne getireceğini bilmediğim, benim ona ne verebileceğimi tahmin bile edemediğim şekilde... Bu hayatı nasıl kendime göre en güzel şekilde yaşarım diye düşünüyorum çoğunlukla ama hiç bir şekilde kendime göre "en güzel" diye bir şey söz konusu olamaz...


Hayatımda ilk defa kimsenin laflarını dinlemeyerekten bir şeyler yapmaya başladım. Kimilerinin başını belaya sokmaktan kurtardım kimilerinin ise hayatlarını düzene soktum yada sokmaya çalıştım her ne ise...

Neden kendi hayatımda bir türlü diğerleri gibi duygusuz olamıyorum???

Dön .. Dön .. Dön .. Dön .. Dön .. Dön .. Dön .. Dön .. Dön ..............

Dön... Geçmiş...

Ağustos 2004, Sinop

Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü kazandığımı öğrendiğim gün geliyor aklıma... Bir kağıt, üzerinde Marmara Üniversitesi - Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık yazıyor... Puandı muandı bir şeyler işte... Sevindim mi kazandığıma istediğim gibi?

Sevindiğim bir tek şey vardı, artık Türkmenistan'dan kurtulacaktım.... Kurtuldum da tamamen hemde...

YAZAMIYORUM! KAFAM KARIŞIYOR... GECENİN BU SAATİNDE GERÇEKTEN BİR ŞEYLER ÇOK CANIMI SIKIYOR, NE OLDUĞUNU BİLMİYORUM AMA BİR ŞEYLERİN ÇOK KÖTÜ OLDUĞUNDAN EMİNİM.. TOPARLAMAYA ÇALIŞIYORUM KAFAMI AMA NASIL YAPACAĞIMI BİLMİYORUM! 

13 Ocak 2012 Cuma

Kendine İyi Bak



24 Temmuz 2008 Perşembe, Saat 4:17

Gönderen: Burak TÜRK

Konu: KİB

Yazı;

“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben belki yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben belki bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni belki bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….

Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler... ...

10 Ocak 2012 Salı



magranmama yo grandma on defayre
aykoayko anne
çükümü ver bana be anne
çükü var be anne :))

Evet ne güzel sözleri var dimi? Tebrik ediyorum bunu yazan kişiyi :) 80'li yılların en muhteşem filmlerinden olan Yağmur Adam (Rain Man) filminin jenerik müziği. İşyerindeki arkadaşım önerdi ve gerçekten de baya baya sardı :) Sağolsun ;)
Rain Man - Iko Iko Soundtrack (Videolu&konulu) | alkislarlayasiyorum.com