28 Ekim 2011 Cuma

Keşke bende daha fazla şey yapabilseydim #VAN

Son bir kaç gündür bir takım sağlık sorunları yaşıyorum. Ne yalan söyleyeyim bu ay içinde bir sürü para harcadım, onlar dışında maaşımın yarısı kadar hastane masrafım oldu.... Sigortam aktifleşmediği içinmiş ve bunu halledebilmem için e-devlet şifremi almam gerektiğini öğrendim ve dos doğru işyerimin yanındaki Şişli PTT Şubesine gittim.

İçeri girdim, kalabalık değildi pek ancak koliler gözüme çarptı. Biraz daha dikkatli baktığımda büyük büyük kolilerin üzerinde "Van Valiliğine" ibareleri gözüme çarptı. Bir çoğunda da içinde neler olduğu yazmaktaydı.

Gözlerim yaşardı ve içimden "ne kadar güzel bir milletiz" diyiverdim. İnsanlar birbirlerine yardım etmeyi gerçekten çok seviyor...

Aklımda en çok kalan yazı şuydu; 10 bebek maması....

Evet, bir sürü bebek vardı, karda kışta soğukta dışarıda kalan... Bir an içim parçalandı yapacak bir şey bulamadım. Keşke dedim, Keşke bende bir şeyler yapabilseydim...

26 Ekim 2011 Çarşamba

Hastane, SGK, İş, Aile, Arkadaşlar ve Lanet Eczane..!

Hacı ben bu SGK olayını anlamıyorum....

3, 3 buçuk ay kadar önce Koreli bir firmada işe başladım. Gerçekten çok güzel bir ortamı var, hepsinden ziyade adamlar gerçekten profesyönel çalışıyorlar. Maaş, yol ve yemek aynı gün yatıyor. Ayrıca bir çok kişinin sahip olamadığı Sigortalı Çalışan statüsünde çalışıyorum.

Son iki haftadır neredeyse gerçekten kötü bir durumda sağlığım. Öksürüyorum, halsizim ve midem bulanıyor. İki üç gündür bu durumlar iyicene arttı ve baş ağrısı da eklendi bunların arasına. Sonuç olarak dün gece hastaneye gitmeye karar verdim, gece gittiğimde DOKTOR olmadığı için pek bir şey yapmadılar, ertesi gün için randevu aldım ve tekrar gittim hastaneye... SSK'lı olduğumu özellikle belirttiğim halde hiç bir SSK işlemi gerçekleştiremediler. Daha sonra Sağlık Ocağında aile hekimime gittim, güzelcene muayenemi felan herşeyimi yaptı. İlaç yazdı. İlaçlar için SSK'nın yada her neyse işte o kurumun sorun çıkartacağını düşünmemiştim ancak eczaneye gittiğimde kalakaldım!

Eczaneye usulca girdim (Allah'tan tanıdık eczane :] ) elimdeki reçeteyi korka korka adama uzattım. Adam elimden usulca aldı reçeteyi ve dolaptan ilaçları çıkarttı... Nedendir bilemiyorum SSK'lı görünmüyorum, BağKur'lu çıkıyorum orada da... (Bu arada daha evvelden BağKur'luydum. Ancak SSK'ya geçince bildiğim kadarıyla otomatik olarak BağKur'umun iptal olması gerekmiyor mu?)

Her neyse, hastane masrafı olarak 300küsür (Kan tahlili vs vs vs), ilaç masrafı olarak 40 küsür ve arabanın benzin parası olarak 10 küsür verdikten sonra bir hastane masrafımı daha bitirmiş oldum.

Evet şimdi buradan çıkartılacak sonucu merak ediyorsunuzdur eminim....

Buradan çıkartacağınız ders şu olsun, SAKIN ARTİZLİK TASLAMAYIN...

Gerçekten de "Soğuğa erkeklik taslanmaz!"

Soğuğa erkeklik taslamamın bana maliyeti yaklaşık 400 lira 2 gün içinde, hepsinden ziyade işlerim aksadı ve iş yerindeki arkadaşlarımda hastalandı....

Haydi arkadaşlar geçmiş olsun hepimize...

21 Ekim 2011 Cuma

Kahrol PKK, Defol! #kahrolsunpkk

Evet, son bir kaç gündür gündemden bir türlü düşmüyor bu terör olayları... Önceki gün öğrendiğim bir haber beni biraz daha yıktı.

İsmini söylemek istemediğim bir arkadaşımın kuzeni bu şehit düşenler arasıydaymış. Gerçekten çok acı bir durum, şimdi ailesini felan aramak istiyorum ama arayıpta ne diyeceğim? "Başınız sağolsun" demek, ölümünü kabul etmek olur diye düşünüyorum... Ne yapacağımı inanın bilmiyorum, hiç bir fikrim yok... 3 gündür içimde büyük bir sıkıntı var, sıkıntının sebebini tam bilmiyorum ancak tahmin edebiliyorum...

Çokta iyi çocuktu bu şehit olan. Aslan gibiydi maşallah. Çok efendi birisiydi... Boylu poslu yakışıklı, duygulu biriydi ayrıca güzel şiir okur şarkı söylerdi... Bir kere oturup muhabbet etmiştik kendisiyle o da askere gitmeden önceydi. Kader işte yapacak bir şey yok...

20 Ekim 2011 Perşembe

Her sabah evden çıktığımda gördüğüm suratlar...

Her sabah saat 6.30'dan itibaren 10 dakikada bir telefonumun alarmını kurulu tutuyorum. Ne olur ne olmaz diye, en geç 7:30'da evden çıkmış olayım ki işyerine geç kalmayayım, birazcık erken gideyim giderken de telefonumdan twitter'da twitleri okuyayım ve haberlere bakayım diye. Malum hiç tv izlemiyorum neredeyse o yüzden benim insanlardan "uzak" kalmamam lazım.... Gündemde olup bitenleri öğrenmek için insanların muhabbetlerini dinlemek pek hoş olmuyor bence.

Evden çıkmadan önce elimi yüzümü yıkıyıp dişlerimi fırçalıyıp hazırlanıyorum. Çıkmadan önce 2 farklı parfüm kullanıyorum, bir tanesi montumun üzerine sıktığım Joop marka, bir tane de Gyvenchy PI :) iPhone'uma kulaklığımı takıyıorum ve açıyorum her sabah fix müziğimi yolculukta twitter, facebook ve foursquare ile bana eşlik etsin diye.

Neyse, sabah evden çıktığımda, cadde üzerinde servislerini bekleyen, dolmuş yada otobüs bekleyen bir sürü insan görüyorum. Bu gün farkettim ki bu insanlar hep "constant" yane "sabit". Apartmandan çıkarken gördüğüm karşı komşunun başörtülü kızları servislerini bekliyorlar, yokuştan çıkarken her zaman ve her zaman gördüğüm o beyaz saçlı genç adam... Çözemiyorum o adamı bir türlü, bizim binanın aşağısında bir yerde iş yeri mi var da eleman her sabah oradan geçiyor yoksa işten mi geliyor?

Mahmutbey caddesine çıktığımda gördüğüm suratlar aynı. 22. sokakta oturuyoruz biz, 21. sokak başında yaşlı bir amca (muhtemelen camii'nin cemaatinden bir kimse, başında takkesiz görmüyorum hiç) "Selam'ın Aleyküm" diyor. 21 ile 20. sokakları arasındaki Nokta Market'in genç çalışanlarını görüyorum. Beni artık tanıyorlar bir "Merhaba" faslı orada geçiyor. 20 ile 19 sokaklar arasında pek bir şey yok, sadece bir manav var, oradaki uyuz olduğum adam her sabah bana tip tip bakıyor. Canımı sıkan olay bu zaten! 19 ile 18 sokaklar arasında her sabah poğaçamı aldığım fırın var. Güneş Unlu Mamüller, girip sıcak poğaçamı veya simidimi alıyorum ve yolculuğuma devam ediyorum. Kulağımda çalan müzik "Day N Night" bu arada :) Nedendir bilmiyorum, 18. sokağın başında bu müziği açıyorum 3 aydır...

18 ile 3 sokaklar arası yaklaşık 700 mt kadar, bu aralıkta öylesine gözlemliyorum etrafı, ancak 9. sokağın yada 10. sokağın karşısındaki Aktaş market'in yanındaki sokaktan çıkan kız gözümden hiç kaçmıyor... Sokaktan çıkarken görmesem bile mutlaka yolda bir yerlerde aynı ceket ile karşıma çıkıyor sürekli.

3. Sokağın başına geldiğimde gür saçlı amcayı aramaya başlıyorum. Özelliği, benim enişteme çok benziyor olması. 4 5 aydır her sabah o saatte mutlaka denk geliyoruz (bu gün erken çıkmış galiba, 10 sokağın başında o bahsettiğim Aktaş Market'in yanındaki sokaktan çıkan kız ile aynı zaman diliminde gördüm). 1. sokağı geçtikten sonra Fetih caddesine gelmeden her sabah Maden suyumu aldığım Tekel'e geliyorum, 50 kuruşa maden suyumu alarak yoluma devam ediyorum.

Fetih caddesinden Metrobüs durağı yaklaşık 200 mt kadar. Bizim kliniğin sokağından geçerken (Tekin Sokak) otobüs durağındaki teyze gözüme çarpıyor her sabah. Nedense hiç bir zaman görmeden geçmediğim insanlardan birisi, mutlaka o noktada oluyor... Geç kaldığım zamanlarda da orada gördüm onu, erken çıktığım zamanlarda da, orada otobüs durağının işletmesini felan yapıyor zannedersem :)

Ve şimdi Metrobüs'ün merdivenlerinden çıkıyorum. Çıkarken sol tarafımdaki işportacı adam, ve poşetin içinde  mendil satmaya çalışan ve muhtemelen ellerini bir kaza sonrasında kaybetmiş bir abiyi görüyorum. Mutlaka bir mendil peçete alıp halini hatırını sorarım onun. Sağolsun o da ne zaman görse selam verir mutlaka.

Metrobüs durağının içine girdiğimde ise tipler yine "constant"... Lanet gitsin, hiç sevmiyorum şu kirli sakallı küpeli ve uzun saçlı salağı!

8.05'e kadar boş metrobüsün gelmesini bekliyorum, "öküz" insanların olduğu ülkemizde "boş" bir metrobüse binmenin ne kadar zor ve zahmet gerektiren bir iş olduğunu bilirsiniz sizde tahmin ediyorum ki...

Metrobüse otursamda oturmasam da en arkadan biniyorum, uygun bir yere oturuyorum yada uygun bir yerde duruyorum, elimde CNN Türk'den haberleri okuyabildiğim telefonum, kulağımda çalan hafif bir müzik ve o müziğin sessizliği.....

17 Ekim 2011 Pazartesi

... About to die!

Valla ne yalan söliyim, Cuma günü işyerinden çıktığımdan beridir eve gitmedim. Felekten bir "haftasonu" çaldık arkadaşlarla :) Bir takım halletmem gereken işler vardı onları hallettikten sonra kendimi alemlere attım. Haftasonu her ne kadar soğuk bile olsa "Kankam ve can kardeşim" Kerem Dağdelen ve yine aynı şekilde (bu haftasonu lakap olarak "ısmarlamasyon abi" dediğim) Yasin abim ile baya bi takıldık. Kısaca nargileye doydum birde uzundur sinemaya gitmiyordum o işi hallettik vs vs vs .. Şu anda işyerinde çalışmaya "çalışıyorum" ve 90 dakika kadar alabildiğim uykum ile idare etmeye çalışıyorum :) öğlen arasında patron izin verirse bi kestirebilirim duruma göre ama "bakacağız" bakalım ne olacak :) haydi bana iyi çalışmalar, sizede iyi çalışmalar, iyi günler, iyi üşümeler vs vs vs....

P.S. Bu arada yeni espriler keşfettik. Onları da detaylıca anlatırıım bir ara :)

12 Ekim 2011 Çarşamba

Yoruldum...

Yoruldum artik sacma salak yorumlardan durumlardan... Uzundur hayatimda kimseyi istemedim simdi istiyorum durduk yere ne oldu anlamiyorum? Ben ve ikinci bir kisi?

Hepsini gectim bu ikinci kisi (yane istedigim) eskilerden ve haksiz yere sacma sapan seylere benim yuzumden katlanmis biri... Simdi bendeki merhamet mi yoksa acima mi yoksa gercekten sevmek mi?

Cuma yada Cumartesi gunu dua edin dostlar... Hayirlisi ne ise o olsun. Her ne kadar o benim inandigim kadere inanmasada...

iPhone'umdan gönderildi

11 Ekim 2011 Salı

Günaydın

Bugün biraz rahatsızım zannedersem. Kendimi pek iyi hissetmiyorum o yüzden pek verimli çalışabileceğimide düşünmüyorum. Öncelikle bunu belirtmek istedim. Onun dışında güzel ve kötü şeylerde mevcut hayatımda ama şu sıralar gerçekten umutsuz vakayım. Düşünün, dün akşam eve giderken arabamda çalan şarkıların hepsi slow yabancı müziklerdi! Benim pek dinleyemeyeceğim türden, ayrıca klasik müzik dinlerken ilk defa sıkıldım :/ çok garip değil mi? Kısacası bu aralar bana bir şeyler oluyor.... Allah'ım, sen sonumu hayret...

10 Ekim 2011 Pazartesi

...!

Bu internet'i yemin ediyorum bir gün paramparça edicem! Bir yolunu bulup dağıtıcam! İşimizi yapmak istediğimizde milyon sorun çıkartıyor işimizden gücümüzden oluyoruz...


6 Ekim 2011 Perşembe

Arkadaşlar tekrar ben burdayım... Sizlere şimdi bir haber paylaşıcam sıkı durun dicem ama erkekleri pek alakadar etmiyor sanırım bu paylaşım :)) her ne ise, size duyurmak istediğim şu;

Eğer güzzel yemek yapıyorsanız, yaptığınız tariflere, damak tadınıza güveniyorsanız, hepsinden önemlisi arkadaşlarınız sizi yaptığınız yemeklerden sonra "poh pohluyor" ise sizde yemek yarışmasına katılmak için tıklayın :)

www.facebook.com/LGTurkiye

Haydi hepinize başarılar



( Bu arada ne kadar çok arkadaşınızı davet ederseniz o kadar şansınız artar demedi demeyin... Tarifleri beğenilere göre belirleyecekler jüriye sunacaklar.. Ben şahsen katılıyorum kendim :) )


Bu facebook çok canımı sıkmaya başladı.. Pop Up Chat Window'unda çok SORUN VAR!

5 Ekim 2011 Çarşamba

evet bu gün gerçekten canım çıktı... teşekkür ediyorum herkese yardımlarından dolayı (kısaca kendim birde Serhat Bey :) )

her neyse öylesine yazayım dedim bir şeyler, beynim patlayacak gibi... Akşam futbol maçından önce yazarım tekrar byues

4 Ekim 2011 Salı

Hadi sizde bana yardım edin .....  http://on.fb.me/o4Kfex (LG Türkiye sayfası)


İhtiyacım var BUNA!!! HIRRRRRRRRRRRR :(

Gizlice attığım yazı!

Bir selam vermek istedim... Canım sıkıldı bugün çok yoğun değil iş :/ HEYYY CANIM SIKILDII!!!!!! her neyse haydi görşürüz yakalanmadan birilerine :)) arkamda duruyor birisi haydi hayırlısı ne zaman kovcaklar acaba merak ediyorum :P 

3 Ekim 2011 Pazartesi

Garip gece

Simdi aksam bir arkadasimla su filmlerde sıkca gordugumuz "bloody" yane kanli biftek yemeye gittik capacity alisveris merkezine. Hayatimda ilk defa geceleyin bu kadar hafif uyudum bunun uzerine zannedersem aralarinda bir bag var ayrica bugun daha agresif hissediyorum, cig et yiyenler daha saldirgan olurmus ya dogru galiba :/ her neyse gunaydin herkese daha fazla sacmalamicam :)

iPhone'umdan gönderildi

.....

Evet arkadaşlar.. Sıkıntıdan bloglara sardım tekrar.. Allah sonumu hayretsin :))

Teknolojik gelişmeler için çok iyi paylaşımların olduğu diğer bloguma davet ediyorum hepinizi :)

http://dijimerkez.blogcu.com

Haydi hayırlı teknolojilemeler :)

Das ist music :) Give Me everything tonigh by Pitbul :)

Evet, her sabah dinleyebileceğiniz ve neşenize neşe katacak, hepsinden ziyade dinç bir gün geçirmenizi sağlayacak hareketli bir parça :) Pitbull-Give me everything tonight... Sözlerini paylaşmak istedim sizinle :)))

[Giriş: Pitbull]
Me not working hard?
Çok sıkı çalışmıyor muyum?
Yea right picture that with a kodak
Evet haklısın. Bu anı kodakla ölümsüzleştir
And better yet, go to times square
Ve hatta daha iyi Times meydanına git
Take a picture of me with a kodak
Kodak ile benim fotoğrafımı çek
Took my life from negative to positive
Hayatımı negatiften pozitif hale dönüştür
And I just want y’all know that
Hepinizin de bildiği şeyi söylemek istiyorum
And tonight, let’s enjoy life
Bu gece hayatın tadını çıkarın

Pitbull, Nayer, Ne-Yo

[Nakarat: Ne-Yo / Nayer]
Tonight I will love love you tonight
Bu geve seni seveceğim bu gece
Give me everything tonight
Bu gece herşeyi bana ver
For all we know we might not get tomorrow
Bildiğimiz herşeye yarın sahip olamayabiliriz
Let’s do it tonight
Hadi bu gece yapalım şunu
I will love love you tonight
Bu gece seni seveceğim
Give me everything tonight
Bu gece herşeyi bana ver
For all we know we might not get tomorrow
Bildiğimiz herşeye yarın sahip olamayabiliriz
Let’s do it tonight
Hadi bu gece yapalım şunu

Let’s do it tonight
Hadi bu gece yaparlım şunu

Grab somebody sexy tell ‘em hey
Seksi birilerini bul ve onlara şöyle de
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece

[Pre-Chorus: Pitbull]
Excuse me
Afedersin
But I might drink a little bit more than I should tonight
Ancak bu gece içmem gerekenden biraz daha fazla içebilirim
And I might take you home with me if I could tonight
Ve eğer yapabilirsem bu gece seni eve götürebilirim
And I think you should let me cause I look good tonight
Ve bana izin vermelisin çünkü bu gece çok güzel görünüyorum
And we might not get tomorrow
Yarın ise böyle bir şansımız olmayabilir

[Koro halinde: Ne-Yo / Nayer]
Tonight I will love love you tonight
Bu gece, seni seveceğim bu gece
Give me everything tonight
Herşeyi bana verin bu gece
For all we know we might not get tomorrow
Bugün bildiklerimize yarın sahip olamayabiliriz
Let’s do it tonight
Hadi bu gece yapalım şunu
I will love love you tonight
Bu gece seni seveceğim
Give me everything tonight
Bu gece herşeyi verin bana
For all we know we might not get tomorrow
Bugün bildiklerimize yarın sahip olamayabiliriz
Let’s do it tonight
Hadi bu gece yapalım şunu
Let’s do it tonight
Hadi bu gece yapalım şunu

Grab somebody sexy tell ‘em hey
Seksi birilerini bul ve onlara şöyle de
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece
Give me everything tonight
Bana herşeyi verin bu gece

Excuse me
Afedersin
But I might drink a little bit more than I should tonight
Ancak bu gece içmem gerekenden biraz daha fazla içebilirim
And I might take you home with me if I could tonight
Ve eğer yapabilirsem bu gece seni eve götürebilirim
And I think you should let me cause I look good tonight
Ve bana izin vermelisin çünkü bu gece çok güzel görünüyorum
And we might not get tomorrow
Yarın ise böyle bir şansımız olmayabilir