30 Temmuz 2013 Salı

Benim adım...


Gün gelir herşey çekilmez görünür göze.
Seçimler çoktan yapılmıştır.
… Elimden hayatıma devam etmek geliyor sadece.
Kendimi avucumun içi gibi tanıyorum.
Her tepkimi önceden görebiliyorum.
Hayatım hava yastıklarıyla emniyet kemerleri arasında sıkışmış kalmış.
Bu noktaya ulaşmak için herşeyi yaptım, ulaştım da ama sıkıntıdan ölüyorum.
En zoru hala hayatta olduğumun farkında olmam.
-Mr. Nobody


  

26 Temmuz 2013 Cuma

Dalgalar ve Yağmur


Hayatımızda bazen beklemediğimiz olaylar oluyor. O olayları yaşadığız zaman farklı duygulara sahip oluyoruz. Benim hayatımda da unutmadığım ve beni etkileyen bir çok olay var. Bunlardan bir tanesi, belki de en önemli olanlarından bir tanesi ise burada yazacaklarımdır.


Hayatımın bir döneminde bir takım sorunlar yaşıyordum. Bu günleri yaşarken çok uzun zamandır görüşmediğim ve benim çok yakın bir dostum beni buldu. Dışarı çıktık, beni güzel bir kaç yere götürdü. Belki de İstanbul'un en güzel yerlerine götürdü. Deniz kenarında bir çay bahçesine geldik. Arabanın içine servis yapıyorlardı, arabayı park ettik ve arabanın içinden bütün İstanbul'u izlemeye koyulduk. İstanbul, o gece arabanın içinden çok güzel görünüyordu. O gün yağmurlu bir gündü ancak bu yağmur benim hayatıma o günün çok daha etki etmesine sebep olmuştu belki de. Bütün İstanbul'un güzelliklerine ve özelliklerine o güzel ve dalgalı denize baktığımı hatırlıyorum. Dalgalara baktığım zaman çok değişik duygulara sahip oldum...


Hayatı bir dalgaya benzetiyorum aslında. Çunkü hayatta da dalgalar gibi görünen ve görünmeyen güçlerin olduğuna inanıyorum. Nasıl bir dalga bize doğru geliyormuş gibi görünse bile aslında altından bir şeyleri denizin ortasına doğru çekiyor... Bu yüzden bir insan dalgalara karşı o denizin kenarında durabiliyorsa eğer, o insan zor ama güçlü bir şekilde hayatta olan bir takım sorunları çözebilme yeteneğine sahiptir.


Dediğim gibi, dalgalar aslında bize doğru geliyormuş gibi görünür ve altından denizin ortasında doğru çeker bizi... İnsanların sorunları da buna benzer. Kaçtığımız sorunlar bize doğru gelen dalgalar gibidir. Bu bizim sorunlardan kaçtıkça dalganın altından denizin ortasına çekiliyormuş gibi bizi daha büyük sorunların ortasına çeker. Kendisi bir takım şeyleri anladığı zaman insan, aslında o problemlerini çözmemiş ve kendisi çok daha büyük problemlerle savaşıyor bulur, aynı denizin uzak yerinde bizim aslında görmediğimiz o gizli ve daha güçlü dalgalarla boğuşan canlılar gibi... Bu sefer insan, oradaki dalganın akıntısına kapılır ve o dalgalarla savaşmaktan nereden kıyıya ulaşacağını düşünemeyecek kadar çok yorulur ve sonuç olarak aslında geldiği yeri kaybetmiş olur...