Bi bakıyosun hayatta yapamam dediğin şeyin başrolündesin.
– Kelebek Etkisi
Garip günler geçiriyorum.
Mesela dün doğum günümdü ama normal bir günden daha sıkıcı geçti...
26 Mayıs 2015
Bu gün doğum günüm ve arkadaşların zoruyla Autoshow 2015'te biraz dolaştıktan sonra her zamanki gibi gece geç saate kadar ofiste çalıştım. Tüm ışıkları söndürüp sadece masamdaki ışığı açık bıraktım, önümde açık olan deftere kurşun kalemimle ağırca notlarımı yazarken bir yandan da insanları düşünüyordum. Bazen insanlar benim gibi kafalarını saçma şeylere takabiliyor...
İnsanlar acaba tepkilerini neye göre belirliyor? Çok derin bir konu... O anki ruh halinden tutun, karakteri, yaşam tarzı, ailesi, çevresi herkes bunu etkiliyordur mutlaka...
Bu gün doğum günüm ve ben neyi düşünüyorum...
Telefonuma gelen mesajlardan da boğuldum, 2 sene önce hiç bir şekilde aramayan kişiler şimdi neden arıyor anlam veremiyorum... Aslında sebebini biliyorum ama umrumda değil, nezaketen "Teşekkürler" yazıveriyorum.
Sıkıldım...
Bu gün benim doğum günüm ve ben sıkıntıdan patlıyorum...
Erol arayıp gelsene diyor, Filiz arayıp nerdesin diyor ve ben bunalıyorum...
Neden bunalıyorum, bilmiyorum...
Saat 11 civarı;
Masamı toplarken bir fatura çıktı karşıma, pembe kağıt üzerindeki yazıları okuyunca biraz daha kaçtı keyfim...
Bilgisayarı çantama koyarken kullandığım parfümün çantama biraz dökülüp kokusunu bıraktığını daha yeni fark ettim.
Çantamın düğmelerini kapattım, ceketimi giyindim ve ağır adımlarla odamın kapısına doğru yöneldim, elimi alüminyum kapı koluna dokunduğumda alüminyum kolun olması gerekenden daha soğuk olduğunu fark ettim, klimayı kapamamışım...
Klimanın duvardaki kontrol panelinin üstündeki kapatma düğmesine bastığımda çıkan "dit" sesi binanın duvarları arasında yankılanırken ben kapıyı kapatmıştım çoktan...
"Exit" tabelalarının yeşil ışıklarıyla aydınlanan çok uzun olmayan koridordan yürürken yeniden yapmam dediğim bir şeyin içinde olduğumu düşünüyordum...
Ofisin girişine inen merdivenlere geldiğimde telefonuma hala doğum günü mesajları geliyordu, daha çok sıkılmıştım ve telefonumu uçuş moduna aldım.
Arabaya doğru ilerlemeden önce bir sigara yaktım, açık havada yıldızların altında, Büyükçekmece Gölü manzarasına karşı bir dal sigaraydı kendime doğum günü hediyem...
Arabayala yoldayeken saate baktığımda 12'ye geliyordu ve doğum günüm bitmişti...
En son ne zaman yemek yediğimi düşündüm, zannedersem Pazar günü arkadaşlarla yaptığımız kahvaltıydı, hem aldığım alkolün kokusunu azaltmak, hemde bir kaç şey atıştırmak için E5 üzerindeki bir çorbacıya girdim.
Bir gün daha bitmişti ve bu gün benden bir yaş götürmüştü...
Ve ben hala bir daha yapmam dediğim şeyin içine nasıl düştüğümü anlamaya çalışıyordum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder