6 Şubat 2012 Pazartesi

Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın? (Can Dündar)



Henuz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu hayata 
başlamaya hazırdın... Ne oldu? 
İstemediğin bir okula girdin. İnsanları mutlu etmek, saygı 
kazanmak, sevilmek için... Sevmediğin bir bölümde senelerini
harcadın.... 
Ayaklarını sürüye sürüye gittin derslere... Çalışmak istemedin ama 
yine de zorladın kendini... 
Güç bela bitirdin sonunda... Ne ailen, ne de arkadaşların görmedi 
yaptığın fedakarlığı... Alkışlamadılar seni, 
omuzlarının üzerine çıkarmadılar, madalya takmadılar... Enerjin 
çoktan tükenmeye başladı bile... Kimse bilmez nasıl kendini feda 
ettiğini... 
Ruhunu teslim ettiğini... Gençliğini tükettiğini... 
Şimdi iş bulman gerek...Para kazanman, araba alman, ev alman 
gerek.....İstemediğin bir işe girdin... Böyle olması gerekiyor 
diye... Sırf çevrendekiler bekliyor diye... İnsanları mutlu etmek, 
saygı kazanmak, sevilmek için... Sabahın köründe gidiyorsun 
işe...Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun... Heyecan 
duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun...Yarının gelmesinden 
nefret ediyorsun... 
Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı? Bitti mi insanların 
istekleri? Özgür müsün artık? Hayır hala özgür değilsin...Şimdi 
evlenmen gerek... Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi kaldın ne? 
Arıyorsun etrafında uygun birisini, 
artık evlenmeliyim diyorsun...Acaba gerçekten istiyor musun? Sana 
uygun birisini buldun işte, boyu 
boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre...Peki ya kalbin? 
Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru 
kişi değilse? Belli ki hazır değildin bu evliliğe... Evlenmek için 
evlendin...İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek 
için...Mutlu oldun mu peki? 
Kalbin heyecanla doldu mu? Akşam eve koşarak döndün mü? 
Sevildiğini hissettin mi? Seviştin mi tüm varlığınla? 
Daha evleneli bir sene dolmadı, insanlar çocuk demeye başladılar... 
İstedin mi gerçekten bir çocuk sahibi olmayı? Hazır mısın bir 
canlıyı yetiştirmeye? 
Söyle bana ne verebilirsin bu küçük insana? Hayatı kendi 
gözlerinle 
hiç yaşadın mı? Ne istediğini biliyor musun? Ya istemediğini? Hiç 
risk aldın mı? 
Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı? Çocuğun bir gün sorarsa 
Özgürlük Nedir? Ne cevap vereceksin? Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı? 
Evliliğinde problemler yaşıyorsun... Sevmediğin bir insanla 
cehennemi paylaşıyorsun... Boşanmak fikri kafana gelip gelip 
gidiyor... cesaret edemiyorsun... İnsanlar ne der diyorsun... Gene 
kendi duygularının üzerine bir duvar örüp başka insanlar için 
evliliğinde kalıyorsun.... Fedakarlığını gören biri var mı? 
Yaşadığın ızdırabı senin 
gibi yaşayan?Korkuların seni hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir 
duvar daha örüyorsun. Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu, 
başarısız olma korkusu, saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler 
neler... Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu? 
Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi? 
Sevilmemeyi göze aldın mı hiç? Gülünç duruma düştün mü? Ağladın mı 
doyasıya, insanlara aldırmadan? Acı çektin mi hiç, hani öleceğini 
düşünecek kadar...Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç? 
Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne 
kılavuz. 
Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış... Koca bir ömür başka 
insanların kontrolü altında geçip gitmiş. Alışmışsın artık bu 
düzene, artık istesemde çıkamam diyorsun... Ve gene kendin için 
bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun... 
Ne olurdu istediğin okula gitseydin... Kim ne derse desin, ressam 
olsaydın... 
Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı, Sporcu olsaydın... Hayattaki büyük 
adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın... 
Ne olurdu biraz risk alsaydın? Biraz kendine güvenseydin? Biraz 
kendine inansaydın? 
Ne olurdu seni çepeçevre saran zincileri kırıp, 
önünde ki duvarları aşıp, kendin olabilmeyi başarsaydın? 
Kim ne diyebilirdi sana? Gene kimse madalya takmazdı, gene kimse 
alkışlamazdı, gene kimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı... 
Ama sen kendine saygı duyardın! 
Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına... Bu sefer kendin 
için bir şeyler yap...Bırak insanlar sevmesin seni, bırak senin 
mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler, bırak takdir etmesinler, 
onaylamasınlar, bırak dedikodunu yapsınlar, itiraz etsinler... 
Hayatında bir kere olsun bu riski al! 
İstediğin mesleği yap... Zevk al ürettiğin işten... Uçarak git 
işine...Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan... Yaşamını kendin 
SEÇ ve MUTLU OL seçtiğin bu yaşamdan... 
İstediğin insan ile istediğin zamanda evlen... İster 20 inde ol, 
ister 50sinde... Senden başka kim bilir doğru insanın kim olduğunu 
ve doğru zamanın ne zaman olduğunu? Dinleme başkalarını... 
Evlenmek için hiç bir zaman geç sayılmaz... Ve hatta istiyorsan asla 
evlenme... Bu yaşam senin, ve ızdırabını da, mutluluğunu da 
yaşayan tek sensin.... 
İstediğin zaman çocuk yap... Kendini hazır hissettiğinde, yaşama 
bir canlı getirmek istediğinde ve o çocuğa verecek bir şeylerin 
olduğunda... Ve hatta istemezsen hiç çocuk yapma... 
İstiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye, başka bir 
kıtaya...Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya... 
İstiyorsan yeniden okula başla, yeni bir 
meslek, yeni bir hayat, yeni ben diyerek kendin için yaşa... 
Şimdi soruyorum sana... 
Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder